YEDİ İKLİM ÖĞRENME TOPLULUĞU MODELİ
A-İLHAM
Eleştirel eğitim yaklaşımlarını yakından takip ettiğimiz gibi, tarihsel anlamda etkili olmuş çeşitli yaklaşımlardan da yararlanırız. Bu bağlamda, özellikle kıta Avrupası’nda etkili olan alternatif yaklaşımları izlemekle birlikte, Doğu Almanya’dan, Rusya’ya, hatta Güney Afrika’ya kadar farklı coğrafyalarda, farklı tarihsel dönemlerde uygulanmış olan bir çok özgün deneyimi inceleyip, bu deneyimlerin güçlü yanlarından oluşan “yerel” bir yaklaşıma ihtiyacımız olduğunu düşünürüz.
Günümüzde oldukça popüler hale gelen Montessori, Waldorf ve R. Emilia yaklaşımlarını genel olarak olumlu bulmakla birlikte, bunlardan birini tek başına uygulamak için ikna edici bir neden olmadığına inanırız.
Model, çocuk eleştirelliği, hayalci bilgelik ve başka bir dünya fikrinden ilham alır. Dünyanın yedi ikliminde, dört bucağında yaşayan çocukların eşit, adil, diğer canlılarla birlikte barışçıl ve özgür yaşam umuduna adanmıştır.
B- PEDAGOJİK PROJEKSİYON
10 NOSYON
1) Çoğulcu Yaklaşım
Çocuğun okulda, akranlarıyla ve diğer takvim yaşından çocuklarla farklı topluluklarda bulunmaya hakkı vardır.
Öğretmen, gelişimsel avantajlarını çocuk lehine kullandığı bir eşdeğerlilikle var olur.
Öğrenme tek bir sınıf ve öğretmenle değil çoklu mekanlar ve tüm öğretmenlerin tüm çocuklarla buluşabileceği bir bağlamda gerçekleşir.
2) Barışçıl-Eleştirel Arkadaşlık
Duygulara ve empatiye alan açan barışçıl bir iletişim dili kullanılır. Barışçıl bir iletişim bir hak olarak görülür.
Çocuk ve öğretmen arasında birbirini dinleyen, itiraz edebilen, diğerini gözeten, birlikte düşünebilen bir arkadaşlık hedeflenir.
3) Demokratik Pedagoji
Çocuk, yetişkinlerle aynı haklara sahip olgunlaşma piramidine yeni katılmış insandır.
Çocuğun söz söyleme, duyulma ve karar alma hakkı vardır. Çemberler ve okul çocuk meclisi bu hakkın araçlarıdır.
Öğrenme ortamları, çocuktaki bireysel özgünlükleri kolektif becerilerle birlikte düşünen, çeşitliliğin parçası olabilmeye ve dayanışmaya dayalı tasarlanır.
4) Ekoloji İlhamlı Okul
İnsanı doğaya içkin düşünen, her varlığın/canlının var olma hakkını gözeten, birlikte yaşama, dönüşme, üretme becerisine ve çevreye “bütünlük” fikri ile bakabilmeye dayalı bir “mahalle” yaşantısını hedefler. Yalnızca insanlara ait olmayan, insanların birlikte yaşadıkları canlıların da ihtiyaçlarını okul pedagojisinin belirleyicisi olarak görür.
5) Yaratıcı Eleştirellik
Dünyaya, toplumsal sisteme, pedagojiye ve kendine dönük hayalci eleştirellik ile gerçekçi alternatif çözümleri birlikte düşünür.
6) Merak Ortaklığı
Çocuk ve öğretmenin ortak merakının peşinden giden, yaratıcı çabayı asıl öğrenme kaynağı olarak kabul eden bir bağlamı hedefler.
7) Yerellik
Çocuk, öğretmen ve diğer canlıları birlikte düşünerek mekanın yerelliğini anlamaya çalışır, bu bileşenlerin ortak enerjisini gözetir.
Öğrenmeyi, çocukta gelişimin yakından uzağa ilerlediği ilkesini gözeterek mikro yerelliklerden oluşan halkalar olarak görür.
8) Topluluk Fikri
Çocuğun “öğrenci”, aile bireylerinin “veli”, okul çalışanlarının “hizmet veren kişi” olmadığı, çocuk-aile-okul arasındaki kültürel ve duygusal bağlantının, etkileşimin, katılımın önemsendiği, birlikte öğrenen bir topluluk fikrini benimser.
9) Edimsellik
Çocuğun ihtiyaç ve deneyimleri ile buluşabilmesine alan açan öz öğrenmeyi incitmeyen bir duyarlılığa sahiptir. Öğrenmeyi çocuğun yaratıcı ediminde arar. Çocuğun varoluşsal eylemini eğitsel arabulucularla (mekan, öğretmen, materyal vb) buluşturup potansiyel sınırlarını aşması için çabalar
10) Bireysel Eşikler
Bireysel öğrenme ihtiyacına göre şekillenebilme esnekliğini gösterir.
ÖĞRENME BAĞLAMININ OLUŞTURULMASI
- Çocukların gelişimsel potansiyelleri ve yaratıcılıkları temel belirleyendir.
- Grup dinamiği ve yerel ihtiyaçlar esas, yapılandırılmış kurgu talidir.
- Öğrenme için motivasyon konteksi oluşturulur.
- Edimsel öğrenmeleri destekleyecek fırsatlar gözetilir.
- Öğrenme bağlamı, çocuk katılımından çıkan sonuçlara göre şekil alabilir. Çocuk çemberleri programı doğrudan etkiler.
- Öğrenme ortamlarının oluşturulmasında “oyun” moment olarak kabul edilir.
- Çocukların bireysel özellikleri göz önüne alınır ve bununla ilgili fırsatlar oluşturulur.
- Okuldaki tüm mekanlar, okulun çevresindeki ekolojik mekanlar öğrenme bağlamı olarak kabul edilir.
- Çocuklar ve insan dışındaki canlılar arasındaki karşılaşma ve ilişkiler öğrenme fırsatları için takip edilir.
- Çocuğun kontrollü risk alabilmesi için alan açılır.
- Duygular öğrenmeye eşlik ettiğinden, duyguları içeren, anlayan, işleyen ve öğrenmenin bileşeni haline getiren güvenli bir alan oluşturulur.
ÇOCUĞUN YETİŞKİN GÜNDEMLERİNDEN KORUNMASI
- “Çocuk haklarıyla çocuktur” ilkesini benimser.
- Yetişkinin çocuk üzerindeki demokratik olmayan yetkesini reddeder.
- Yetişkin ve çocuk arasındaki ilişkiyi çocuğun yüksek çıkarı lehine yapılandırır. Çocuk ve yetişkin iki farklı toplumsal öznelliktir. Yetişkinin okuldaki entelektüel varoluşunun gerekçesi çocuğa öğrenme sürecinde, öğrenerek eşlik etmektir.
C- EKOLOJİK İÇKİNLİK
Yedi İklim, ekolojiyi okula içkin bir öğrenme yaşantısı olarak kabul eder. Bu, çocuk gelişimi ve pedagoji arasındaki bağın ekolojik kurgulara dayanması anlamına gelir. Başka deyişle, ekoloji Fair School’un temel okul motivasyonudur. Ekolojik yıkımların eğitim programlarına ekofobi olarak yansıdığı anlayışı ve ekolojinin bir müfredat olarak kurgulandığı ekolojik yapılandırmacılığı eleştirir. Ekolojik akışın takibini, çocuklar ve öğretmenler olarak bu akışın bir parçası olmayı, fikir, plan, materyalleri bu akış içinde üretmeyi esas alır. Doğayı koruma, doğaya zarar vermeme gibi söylem ve eğitim materyallerini insanın doğanın kendisi olduğu fikrine yabancılaştırıcı bulur.
Bu yüzden, ekolojik müfredatın öncelikle birlikte yaşadığımız canlılarla biraradalık ve birlikte dönüşüm becerilerini içeren düzenli, sürdürülebilir bir yaşam deneyimini içermesi gerektiğini düşünür. Bir okulda kazanabilecek tüm bilişsel, psiko-sosyal, psiko-motor ve özbakım becerilerini bu ekolojik canlılığın akışında hedefler.
Beslenme, ekoloji ve hijyen, dönüşüm, birlikte yaşadığımız canlılar, okulun yaban hayatı, mahalle ekosistemi gibi başlıklar çocuğun tüm gelişim alanlarında ihtiyaç duyduğu öğrenme ortamlarına dayanak oluşturur. Okulun bahçesindeki ve civarındaki tüm ekolojik olanaklar temel öğrenme alanları ve malzemeleri olarak değerlendirilir.
D- DEMOKRATİK YÖNETSELLİK
- Okul, esas olarak, okulda çalışan herkesin karar ve çözüm süreçlerinin eş değer birer parçası olduğu, tüm çalışmaların katılımcı bir usülle belirlendiği “okul meclisi” ile yönetilir. Olağanüstü durumlar ve okulun kaderini tayin edebilecek özel koşul ve gündemler için okulun kurucuları ve koordinatörleri tarafından oluşturulmuş olan “Koordinasyon Kurulu” yetkilidir. Okul meclisi ve koordinasyon kurulu birbirini düzenli olarak denetler.
- Okul meclisi, ailelerin görüş ve önerilerini almak üzere ailelerle periyodik olarak biraraya gelir. Okul meclisi ailele birlikte gerçekleştirilen çalışmalarda açığa çıkan görüş ve değerlendirmeleri dikkate almakla ve yerinde dönütler vermekle sorumludur.
- Okul çalışanları için özdenetim ilkesi esastır.
- Günlük akışta çocuklarla öğrenme süreçleri çemberler ile yürütülür.
- Çocuk çemberlerinin içeriği okul yönetimi ile ilgili karar süreçlerinde birinci derecede gözetilir.
- Çocuklar arasındaki çatışmalar “Barış Masası”nda çözülür; masada öğretmen gözlemci, çocuklar kolaylaştırıcıdır.
- Çalışanlar arası çatışmaların çözümü okul meclisi tarafından belirlenen danışma kurulu ile birlikte yürütülür.
- Okul çalışanları okul meclisinde eşdeğerdir. Çalışanlar arasında farklı sorumluluk ve yetkiler demokratik olmayan bir statünün gerekçesi olamaz.
E- İLİŞKİSELLİK ve POZİTİF AYRIMCILIK
- Çocuk ve yetişkin arasındaki ilişkide çocuk katılımını ve çocuğun gelişimini gözetir.
- İnsan ve diğer canlılar arasındaki ilişkide diğer canlıların yaşama hakkını gözetir.
- Kadın ve erkek arasındaki ilişkide kadının özgürlüğünü gözetir.
- İnsan ve eşya arasındaki ilişkide insanın iyiliğini gözetir.
- İki yetişkin insan arasındaki ilişkide haksızlığı reddeder.
- Sınıfsal, cinsel yönelim, özel gereksinim sebebiyle ya da ayrımcılığa maruz kalmış dezavantajlı olan gruplar okul kayıt süreçlerinde ve işe kabul süreçlerinde pozitif ayrımcılık hak ederler.
F- EKONOMİDE ADİLLİK
- Çalışma yaşamında eşit işe eşit ücret ilkesini benimser.
- İş çeşitlerinin ücretlendirilmesinde emeğin okula katkısını ve niteliğini gözetir.
- Okul bütçesi, çalışanların “eğitim, çocuk, ekoloji ve toplumsal dayanışma” konusundaki çabalarını desteklemeye açıktır. Desteğin değişkenleri okul meclisi tarafından belirlenir.
- Okul ücretlerinin belirlenme prensip ve değişkenleri ödeme yapan ailelere açıktır. Ücretlerin adil ve sürdürülebilir olması esastır.
- Okulun gelirlerinden elde ettiği artı değer, adil olmayan bir bireysel zenginleşme için kullanılamaz. Elde edilen artı değer, bursluluk oranlarının artması ve okul çalışanlarının refahının artması ve ekoloji/toplum/eğitim alanındaki çalışmalar için kullanılır.
- Okul toplam kayıt sayısının 1/6 oranında, %20’den %100’e kadar burslu kayıt oluşturmayı hedefler. Burslu aile sayısının, en az %20’sinin tam burslu olması amaçlanır.
- Burs kapasitesini arttırmak için özgücünün yanısıra toplumsal dayanışma ağları ile ilişkiler geliştirir.
- Ekonomik bir kriz oluşması durumunda topluluk, dayanışma olanak ve ihtiyaçlarına dayalı kolektif çözümler üretir.
G- TÜKETİCİLİK İLKELERİ
- Her türlü tüketim ihtiyacının tedarikinde, adil üretim ve dolaşım etiketine sahip organizasyonları ve ürünleri tercih eder.
- Kar amacı gütmeyen ya da karın adil bölüşüldüğü üretim toplulukları ve yerel üreticilerle ortaklıklar geliştirir.
- Kendi gıda topluluğunu kurar.
- Tüketim ve yeniden üretimde ekolojiyi gözetir.
- Okul bir üretim alanıdır. Her türlü olanak ekoloji duyarlı üretim için gerekçedir. Gerçek gıdaya ulaşmak için öncelik okulun kendi olanaklarını gerçekleştirmesidir.
H- GELENEK OLUŞTURMA
- Topluluk kültürünü geliştirmek ve barışçıl biraradalıkları desteklemek için çocuk-aile-okul çalışanı tüm topluluğun, özyönetim ve dayanışmacı şekilde biraraya geldiği yaşam deneyimleri organize edilir ve bu deneyimlerin gelenekselleşmesi sağlanır. Birbirini tanıma, birbirinden beslenme ve topluluk fikrinin zenginleşmesi için kamp yaşantıları, doğa gezileri, ortak sofralar, aşure günleri gibi gelenekler oluşturulması amaçlanır.
- Modelin toplumun hakkı olduğuna inanılır, bu yüzden modele ihtiyaç duyan eğitimci/ebeveyn ve ilgili kişilere eğitimler yoluyla ulaşmak için tanıtım toplantıları, eğitim modülleri ve eğitici ekipler oluşturma sorumluluğu alır.
.